Slovenya Alp Dağları'nda Masal Gibi Bir Tatil

Hani bazı kelimeler insanın zihninde huzuru çağrıştırır. Alp Dağları da onlardan değil mi? Karlarla
kaplı yüksek dağlar, eteklerinde uzanmış yemyeşil çayırlar, kareli bir piknik örtüsü, derin bir nefes
ve bol oksijen.... İşte size bu hayalleri yaşatacak bir Orta Avrupa ülkesine davet ediyoruz; Slovenya.

Bir yandan Barok ve Roma mimarisi ile diğer yandan muhteşem doğasıyla büyülenmeye hazır
mısınız? Kültür ve doğa turizminin kucaklaştığı Slovenya'da ilk durağımız başkent Ljubljana.
Unutmadan belirtelim, diğer Balkan Ülkeleri gibi Slovenya'da da yürüyerek çok rahat gezebilirsiniz.

Yeşilin İçinde Kaybolabilirsiniz
Slovenya'nın başkenti Ljubljana yeşiliyle o kadar meşhur ki Avrupa'nın Green Capital'i olarak
anılıyor. Şehrin en büyük parkı olan Tivoli Park'ına gittiğinizde ne demek istediğimizi
anlayacaksınız. Aynı zamanda parkın içinde yer alan Çağdaş Slovenya Müzesi'ni de gezmelisiniz.
Slovenya'ya gelip Bled Gölü'ne gitmeden olmaz. Bu müthiş manzarayı görüp büyülenmeyen var
mıdır?

Nehirde Tekne Gezintisi Yapabilirsiniz
Ljubljana Nehri şehri ikiye bölüyor. Nehir üzerinde yer alan 1842 yılında yapılan Üçlü Köprü'den,
cesaret ve gücün simgesi olan Ejderha Köprüsü'nden ya da demirlerine aşk kilitleri asılan Butcher
Köprüsü'nden yürüyerek geçebilirsiniz. Ama eğer dilerseniz nehirde romantik bir tekne turuna da
çıkabilirsiniz.

Meydanlar ve Kiliseleri Gezebilirsiniz
Ljubljana'nın en önemli meydanları arasında Preseren ve Kongresni Meydanlar'ı geliyor. Başkentin
Preseren Meydanı'nda yer alan Franciscan Kilisesi ise şehrin sembolleri arasında bulunuyor. 1660
yılında yapımı tamamlanan kilisenin mimarisi de oldukça etkileyici.

Slovenya görenleri büyüleyen eşsiz manzarasıyla hem doğa turizmininin hem de tarihsel dokusuyla
kültür turizminin en güzel lokasyonları arasında yer alıyor. Alp Dağları'nın muhteşem görüntüsü de
Slovenya'nın ziyaretçilerine sunduğu küçük bir sürpriz. Hep hayalini kurduğunuz Balkanlar Turu
için harekete geçmeye ne dersiniz?